‘Teknokent’ler Türkiye’nin gözbebeği

‘Teknokent’ler Türkiye’nin gözbebeği

Ar-Ge yapan ve teknokentler içinde faaliyet gösteren firmalara yapılan teşvikler, her geçen gün artıyor.  Uludağ Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (ULUTEK), söz konusu teşvikleri firmalara tanıtmak amacıyla eğitim düzenledi.

Uludağ Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (ULUTEK), Devlet Gelir Uzmanı Cem Aslan tarafından gerçekleştirilen 'Ar-Ge Teşvikleri ile Teknokentlerde Vergi ve Muhasebe Uygulamaları' konulu eğitime ULUTEK bünyesinde faaliyet gösteren Ar-Ge firmalarının temsilcileri katıldı.

Devlet Gelir Uzmanı Cem Aslan’ın ULUTEK konferans salonunda verdiği eğitimde  Ar-Ge ve teknokentler konusunda verilen teşviklere dikkat çekti.  Eğitimde konuşan Aslan, “Teknokentlerde faaliyet gösteren firmalar için çok önemli vergisel teşvikler var. Bu teşvikler de her geçen gün artıyor. Yeni bir kanun tasarısı çalışması yapılıyor. Bu kanun tasarısı kabul edildiğinde yeni teşviklerin de geleceğini biliyoruz. Türkiye’nin artık göz bebeği şuanda Ar-Ge ve teknokentler” diye konuştu.

VERGİ VE MUHASEBE UYGULAMALARINDA EKSİKLİKLER VAR

Katılımcılara 5146 sayılı Ar-Ge Kanunu ile 4691 sayılı Teknokentler Kanunu’nun vergi ve muhasebe uygulamaları konusunda bilgiler veren Devlet Gelir Uzmanı Cem Aslan, Türkiye’nin farklı kentlerinde bu eğitimleri verdiklerini söyledi. Teknokentlerde faaliyet gösteren firmaların vergi ve muhasebe uygulamaları noktasında birden fazla eksiklikleri olduğunu kaydeden Aslan, “Tam anlamı ile bu uygulamaların bilindiğini ve uygulandığını söylemek doğru değil. Aslında bu konuda çok geniş bir skala oluşturulabilir. Bu konuda çalışmalar ve analizler de yapılabilir. Her bir Teknokent itibariyle de bu bilinmezlikler değişebiliyor. Örneğin bazı teknokentler amortisman konusunda çok geride kalmış. Bazıları seri üretim noktasında kendini geliştirememiş. Bazılarının da geniş çaplı bilgi sahibi olmadıklarını görüyoruz” diye konuştu.

TEKNOKENT FİRMALARI AVANTAJLI

Teknokentlerde çalışmalarını yürüten firmalarının vergi anlamında çok büyük avantajlara sahip olduğunun altını çizen Aslan, bunlar içinde en önemlisinin kurumlar vergisi avantajı olduğunu vurguladı. Aslan, “100 TL kazanç elde ettiğiniz zaman normalde 20 TL kurumlar vergisi ödemeniz lazım. Ancak bunu Teknokent firmaları ödemiyor. Ancak bunun da çeşitli detayları var. Bunun dışında yazılımlarda katma değer vergisi istisnası var. Çalışanların ücret gelirleriyle ilişkili gelir vergisi istisnası var ve SGK prim teşviki var. en temel avantajlar bu 4 başlık olarak göze çarpıyor. Ayrıca bordrolar üzerinden de istisnaya tabi olan tutar üzerinden damga vergisi alınmıyor. O çerçevede teknokentlerde bir firmanın faaliyette bulunması hem kümelenme açısından hem de bu vergisel teşvikler açısından büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.

KANUN VE MEVZUATLAR DAHA AÇIKLAYICI OLMALI

Teknokent firmalarının vergi muafiyeti ve muhasebe uygulamaları konusunda bilgi sahibi olmadığını aktaran Uzman Cem Aslan, bu konularla alakalı kanun ve ikincil mevzuatta da eksikliklerin olduğunu söyledi. Mevzuatların daha açıklayıcı olması gerektiğine işaret eden Aslan şöyle konuştu: “Bazı özel hususlar konusunda çok açıklayıcı ikincil bir mevzuat olmadığı için mükellefler teknokentlerdeki firmalarında tereddütler yaşayabiliyor. Teknokentlerde faaliyet gösteren firmalar için çok önemli vergisel teşvikler var. Bu teşvikler de her geçen gün artıyor. Yeni bir kanun tasarısı çalışması yapılıyor. Bu kanun tasarısı kabul edildiğinde yeni teşviklerin de geleceğini biliyoruz. Türkiye’nin artık göz bebeği şuanda Ar-Ge ve teknokentler. O çerçevede burada faaliyetlerde bulunmak çok önemli. Ancak vergi ve muhasebe konularında doğru uygulamalara çok dikkat etmek gerekiyor. Eğer dikkat edilmezse firmalar ciddi vergi cezaları ile karşı karşıya kalabilirler.”

Sosyal-Paylaşım

Anasayfaya Dön Son Haberler Haber Arşiv

Haber Tarihi : [09-Şub-2016]

Haber Görüntüleme : 2.489 - 0