Türk coğrafyalarında yaşanan sorunların ele alındığı 16. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi Kazakistan’ın Çimkent ilinde gerçekleştirildi. Kongreye geçmişte büyük emekleri olan Bursa Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce de onur konuğu olarak katıldı.
3-5 Eylül tarihleri arasında Çimkent’te düzenlenen kongre kapsamında “Kuruluşunun 25. Yılında TÜRKSOY Özel Oturumu” Ahmet Yesevi Üniversitesi ev sahipliğinde yapıldı. Etkinlik 5 Eylül Çarşamba günü Türkistan Yerleşkesi Kültür Merkezi Tiyatro ve Sinema Salonu’nda gerçekleştirildi. Oturuma; Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek moderatörlüğünde; Türkistan Eyalet Valisi Prof. Dr. Canseyit Tüymebaev, TÜRKSOY Genel Sekreteri Prof. Dr. Düsen Kaseinov, Yardımcısı Prof. Dr. Fırat PURTAŞ, Müteveli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ve Rektör Prof. Dr. Bolatbek Abdrasilov ile Türk dünyası araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan YAZGAN katıldı.
TÜRK DÜNYASI AKADEMİSYENLERİ BULUŞTU
Türk dünyasından çok sayıda bilim insanının katıldığı kongrede başta Türk Dünyasının meseleleri olmak üzere sosyal bilimler alanındaki birçok konu ele alındı. Kongrenin ikinci ayağı ise güney Kazakistan’ın başşehri Türkistan kentinde Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Kongre hakkında değerlendirmelerde bulunan BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce; “Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı merhum Prof. Dr. Turan YAZGAN hocanın himayesinde 2002 yılında Kırgızistan’da başladı. Bugüne kadar her yıl Türk dünyasının değişik yerlerinde yapıla geldi. Türk dünyasının sorunları tartışıldığı en önemli forumlardan bir tanesidir. Türk dünyasının akademisyenlerin buluştuğu en önemli ve geleneksel kongredir. Türk dünyası arasında köprü rol oynayan bir sosyal araçtır” diye konuştu.
YÜZYILLIK FIRSAT
Türk dünyasının Avrupa’nın doğusundan Uzak Asya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyayı ifade ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Yüce, bu coğrafyanın sahip olduğu jeo-stratejik yapı kadar doğal kaynaklarının zenginliğinin de büyük önem arz ettiğinin altını çizdi. Bu coğrafyada yaşayan 70 küsur farklı Türk boyunun ortak tarih ve kültüre sahip olduğuna işaret eden Yüce; “Daha açık bir ifadeyle bu coğrafyada yaşayan farklı topluluklar Türk milletinin farklı boylarını teşkil etmektedir. Tarih bu coğrafyada yaşayan Türk topluluklarının kültürel ve ekonomik işbirliği kurmasına yeniden fırsat vermiştir. Bilindiği üzere fırsatlar bir şanstır. Bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekir. Aksi takdirde tekrar yüz yıl beklememiz gerekecektir. Türk toplulukları arasındaki etkileşimin arttırılması sürecinde en önemli unsurlardan biri bu toplulukların birbirini tanımalarını sağlamak için uygun ortam oluşturmak gerekir. İşte bu kongre de söz konusu amaca hizmet eden araçlardan biridir” dedi.
YENİ BİR SİNERJİ GEREKİYOR
Türk dünyasının öneminin ve stratejik yapısının önem kazanmaya devam ettiğini kaydeden Yüce; “Bunun için de Türk Cumhuriyetlerinin ortak bir strateji belirlemeleri gerekmektedir. Bu strateji çerçevesinde coğrafyanın sahip olduğu imkânların sömürülmesinin önüne geçilerek eldeki imkânların bu coğrafya için kullanılmasının yolu açılmalıdır. Birçok alanda ortak girişimlerde bulunulmalı ve ortak müesseseler kurulmalıdır. Ülkelerin sahip oldukları imkanlar bir araya getirilerek sinerji oluşturulmalıdır. Kanaatimce Türk dünyasının stratejisini merhum Gaspırali İsmail “Dilde, Fikirde ve İşte birlik” sözüyle veciz bir şekilde ifade etmiştir. Bu bağlamda Türk Keneşi ya da eski adıyla Türk Konseyi 6. Devlet Başkanları Zirvesinin Kırgızistan’da düzenlenmiş olmasının ve Macaristan’ın da gözlemci sıfatıyla katılmış olmasının önemli bir gelişme olarak tarihe geçeceğini belirtmek isterim” diye konuştu.
Anasayfaya Dön Son Haberler Haber Arşiv