Uludağ Üniversitesi Aktif Gençlik Topluluğu “Türkiye Tarihine Kara Leke; 28 Şubat” konulu bir panel düzenledi. Panele Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Kamu Baş Denetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç, 28 Şubat Platform Başkanı Arif Çelenk, Araştırmacı-Yazar Gülşen Demirkol ve Şair Cevat Akkanat konuşmacı olarak katıldı.

Panelin açılış konuşmasını Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay yaptı. 28 Şubat sürecinden etkilenenlerden birisinin de kendisi olduğunu söyleyen Rektör Yusuf Ulcay, o dönemde üniversiteden atıldığını, fakat daha sonra atıldığı üniversiteye Rektör olduğunu vurguladı. Konuşmasında gençlere seslenen Ulcay; “Bizim amacımız yeni neslin; birbiri ile kavga eden değil, birlikte ülkesini kalkındırmak için çalışan gençler olarak yetiştirilmesidir. Son yüzyıla baktığımız zaman, ülkemizi sağcı, solcu, alevi, Sünni gibi kavramlarla birbirlerine kırdırdılar. Ülkesinin geleceğini kazanmak için çalışan kimseler dışındakilerin ülkeye bir faydası olmamıştır. Bunların bir daha tekrar etmesine fırsat vermememiz gerekir. Bunun için uygun ortamları oluşturmak gerekiyor. Güçlü Türkiye için biz üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmak zorundayız. Türkiye’de artık başarı için yarışın başlaması gerekiyor. En iyi 10 ekonomi arasına girmeliyiz. Ancak bu da yetmez. Demokrasi ve hukuk kavramlarını da tam olarak oturtmamız gerekiyor” diye konuştu.

BALANS AYARI ANCAK SANDIKTA VERİLİR

Panelin konuşmacılarından Kamu Baş Denetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç ise Türkiye'de darbelerin yoğun olarak yaşandığını söyledi. Şeref Malkoç, "Tarihimizde darbeler yoğun olarak yaşanmıştır. Bunlardan bir tanesi 28 Şubat'tır. 28 Şubat'ta, milletin helal oylarıyla dönemin Refah Partisi, yine milletten aldığı oylarla meclise girmiş olan Doğru Yol Partisi ile koalisyon kurmuştur. Bunu beğenmeyen, milletin verdiği oyları ve tercihleri önemsemeyen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içerisindeki bir takım cuntacı, iktidarı devirmeye kalkmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde kendileri Batı Çalışma Grupları oluşturup tankları yürütmüşler, milleti ve milletvekillerini tehdit etmişlerdir. Tank yürütenlere neden yürüttüklerini sordular. Onlar da 'Demokrasiye balans ayarı verilmesi için yürütüldüğü söylendi' dediler. Bizim bildiğimiz, demokrasiye balans ayarı ancak sandıkta verilir" dedi.

"28 ŞUBAT VE 15 TEMMUZ'UN SANIKLARI TÜRK YARGISI ÖNÜNDE HESAP VERİYOR"

Konuşmasının devamında Malkoç en yakın tarihte yaşanan 15 Temmuz'a kadar Türkiye'de pek çok darbe yaşandığını söyledi. Malkoç, "Bu darbelerden önemli bir kısmının sanıkları mahkeme huzurunda yargılanmaktadırlar. Bu Türkiye demokrasi tarihi açısından son derece önemlidir. 28 Şubat ve 15 Temmuz'un sanıkları bugün Türk yargısı önünde hesap veriyorlar. Bu gelecek açısından umut verici bir olaydır. O yüzden darbeye teşebbüs etmek isteyen cuntacıları, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde gruplaşma yapmak isteyenleri veya bunlara destek olacakları hevesini bu yargılamalar kursağında bırakacaktır" diye konuştu.

"15 TEMMUZ'DA TÜRKİYE DARBECİLERE HADDİNİ BİLDİRMİŞTİR"

28 Şubat sürecinde binlerce üniversite öğrencisinin eğitim hayatlarından olduğunu belirten Malkoç, "En çok mağdur olanlar kız çocuklarımızdır. Başörtüsü yüzünden bir kısmı okuyamamıştır. Bir kısmı okullarından ayrılmıştır. Darbeler her yönüyle kötü ve felaket olaylardır. Çok şükür, 15 Temmuz'da Türkiye darbecilere haddini bildirmiştir. Bugünün gençleri 28 Şubat'ı hatırlamazlar, bir kısmı o günlerde doğmuştur. Ama 15 Temmuz'u çok kolay hatırlarlar. Tankların önlerine çıkmışlardır. Demokrasiyi, insan haklarını Cumhurbaşkanımızın önderliğinde korumuş ve kurtarmışlardır. Eğer 28 Şubat darbecilerine gereken ders zamanında verilseydi, 15 Temmuzların olmayacağı kanaatindeyim. Çünkü her hukuksuzluğun hesabı zamanında sorulmazsa bir sonrakine zemin hazırlar" dedi.

15 TEMMUZ SÜRECİ 28 ŞUBAT ALGISINI DEĞİŞTİRDİ

Araştırmacı-Yazar Gülşen Demirkol da 28 Şubat süreciyle ilgili 3 kitap yazdığını ve 21 yıldır konuştuğunu belirtti. Dinleyiciler arasında annesinin ve babasının da bulunduğuna işaret eden Demirkol; “Ailemle bu konuyu detaylı olarak konuşamadık. Psikolojik olarak ağır bir yara aldık. O aşamada çok ciddi kararlar vermek zorunda kaldık. Genç öğrenci kardeşlerimize bu meseleleri anlatıyoruz. Ancak onların gözünde tarihten bir mesele anlatıyormuşuz gibi kalıyor. Anlattığım her konuda soruları not aldım. 15 Temmuz’dan sonra ise biraz daha farklı bakılmaya başladı. Öncesinde gençler sanki böyle bir durum olamaz ve yaşanamaz gibi düşünüyorlar” diye konuştu.

28 ŞUBAT’IN ARKASINDAKİ GÜÇLER BUGÜN AFRİN’DE ORTAYA ÇIKTI

28 Şubat Platform Başkanı Arif Çelenk ise kendisinin 28 Şubat sürecinde asker olduğunu ve sürecin önce başörtülü asker eşlerine saldırılmasıyla başladığına işaret etti. Süreç boyunca başörtülülerin giremedikleri her yere bugün girebildiklerini söyleyen Arif Çelenk, 15 Temmuz sürecinin 28 Şubat ile alakalı bazı sırların ortaya çıkması vesile olduğunu belirtti. Çelenk; “Bugün görüyoruz ki bize Çanakkale’de saldıranlar kimlerse, 80 ihtilalinde oyunun arka planındakiler kimlerde, 15 Temmuz ve 28 Şubat’ta oyun kurgulayanlar kimlerse, bugün Afrin’de oyun tezgahlayanlar da aynı kişilerdir” şeklinde konuştu.

28 ŞUBAT ŞİİRLERİ ANCAK 20 YIL SONRA BASILABİLDİ

Şair Cevat Akkanat da 28 Şubat’ın birçok sanatsal faaliyete konu olmamasına karşın şiirlerde kendisine yer bulduğunu vurguladı. O dönemde 28 Şubat hakkında şiir yazmanın çok zor bir olay olduğunu dile getiren Akkanat; “28 Şubat hakkında yazılan şiirler ancak ve ancak 20 yıl sonra yayınlanabilmiştir. Bu süreçte benim ciddi emeklerim oldu. Buna rağmen ancak 20 yıl sonra bir kitap haline getirebildik. Fakat 15 Temmuz sürecinin ardından 2 ay bile geçmeden hemen kitaplar yazılabildi. Bu da bizim nereden nereye geldiğimizi göstermesi açısından büyük bir gelişmedir” dedi.

Panelin sonunda 15 Temmuz Demokrasi Derneği Başkanı Maide Tunçbilek, Kamu Baş Denetçisi Şeref Malkoç’a Afrin operasyonunu temsilen küçük bir zeytin dalı hediye etti.