Kaybolmaya yüz tutmuş Türk el sanatlarını koruyarak aslına sadık biçimde gelecek kuşaklara aktarılmasına öncülük eden Bursa Olgunlaşma Enstitüsü, müze çalışmaları kapsamında oluşturduğu kentin kültürel değerlerini yansıtan el nakışlarını Uludağ Üniversitesi’nde sanatseverlerin beğenisine sundu.

Mete Cengiz Kültür Merkezi girişinde düzenlenen serginin açılışına, Bursa Vali Yardımcısı Abidin Ünsal, Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, Bursa Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Nilüfer Karakoç, çeşitli kurumların temsilcileri, Enstitü öğrencileri ve konuklar katıldı.

Bursa Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Nilüfer Karakoç, Osmanlı imparatorluğuna başkentlik yapmış büyük bir kültür ve tarih mirasını bünyesinde barındıran Bursa’nın değerlerini dört tema halinde sergilediklerini belirterek, “Bursa’nın sahip olduğu şehir mimarisini farklı tekniklerle yansıttık.  Bursa’da yaşayan padişahların kıyafetleri ve tuğralar da sergimizin ikinci teması. Üçüncü olarak da, İznik çini desenleri ile oluşturulmuş farklı ürünler yer alıyor. Dördüncü temamız da halk kültürü ürünleri… Bunlar arasında Bursa ile özdeşleşmiş kılıç kalkan, Hacivat-Karagöz, kitre ve bebek çalışmaları, Bursa ile özdeşleşmiş çınar ağacı, şeftali ve zeytin ağacı figürleri bulunuyor. Toplamda  112 parçadan oluşan bir sergiyi Bursalılarla buluşturuyoruz” dedi.

Bursa Vali Yardımcısı Abidin Ünsal, sergideki ürünleri “tam bir usta işi şaheserler” şeklinde niteleyerek “Bursa, adının önüne iyiye ve güzele dair ne koysanız yakışan bir şehir. Bu güzellikleri herkesin görmesini tavsiye ederim” dedi.

Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce de, Bursa Olgunlaşma Enstitüsü’nün sergisine evsahipliği yapmaktan sonsuz mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Günümüzde, tüm dünyada şehirlerin kimlikleri ön plana çıkmaya başladı. Bursa’nın da gerçekten tarihten bugüne kadar gelmiş çok güçlü bir kimliği var. Bursa bir şehr-i kâmildir. Bursa hem bir İslam, hem bir Türk hem de Avrupa medeniyeti şehridir. Bu yüzden çok şanslıyız. Günümüzde kültürlerin çatışmasına değil buluşmasına ev sahipliği yapmış olmamız gerekiyor. Çünkü kültürlerin buluşmasından insanlık için barış çıkar, huzur çıkar, sevgi çıkar kardeşlik çıkar. Bu nedenle eskileri yeni değerlerle birleştirip yeni nesillere aktarmak için bize büyük bir görev düşüyor. Buna katkı vermenin hepimizin borcu olduğunu belirtir, bu görevde yol alan herkese teşekkür ederim” diye konuştu.

Konuşmaların ardından,  Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Nilüfer Karakoç’a teşekkür plaketi verildi. Daha sonra konuklar, sergiyi gezerek ürünlerle ilgili bilgi aldı.

Mete Cengiz Kültür Merkezi girişinde yer alan sergi, 13-20 Kasım tarihleri arasında sanatseverlere açık olacak.