Sıcak havalarda gıda zehirlenmesine dikkat!

 

İnsan sağlığını tehdit eden ve birçok gıda kaynaklı zehirlenmelerin nedeni olan bakteriler ve onların toksinleri özellikle hava sıcaklıklarının arttığı yaz günlerinde üremek için uygun sıcaklığı yakalıyor. Havaların ısınmasıyla sağlığa zarar verebilme potansiyeli olan mikroorganizmaların daha da hızlı üreme ve çoğalma için fırsat bulduğuna işaret eden uzmanlar, mikroorganizmaların yiyecekleri yaşam alanı olarak seçtiğinde de ‘gıda zehirlenmelerinin’ kaçınılmaz hale geldiğine işaret ediyor.

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, yaz aylarında enfeksiyon hastalıklarının büyük bir kısmını gıda zehirlenmelerinin oluşturduğunu açıkladı. Prof. Dr. Mustafa Tayar; “Mikroorganizmalar gerekli rutubet, besin öğesi, sıcaklık ve zaman koşulları oluştuğunda hızla üreyebilir. Ne kadar çok mikroorganizma varsa, enfeksiyon ve hastalık riski de o kadar yüksek olur. Ancak buradan sadece yaz aylarında arttığı düşünülerek diğer mevsimlerde gıda zehirlenmelerinin olmayacağı sonucunu çıkaramayız. Genellikle hafif seyirli ve kısa süreli hastalıklar olmalarına karşın, zehirlenmeye sebep olan gıda ve kişiye özgü bazı faktörler, zehirlenmenin sebep olduğu hastalığın daha ağır seyretmesine hatta ölümcül olmasına yol açabilir. Gıda zehirlenmesine herkes yakalanabilir. Ancak bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler, hamileler, bebekler, çocuklar ve yaşlılar daha duyarlıdır” diye konuştu.

GIDA ZEHİRLENMELERİNDEN KORUNMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

Gıda zehirlenmelerine karşı çok sayıda önlemin bulunduğunu vurgulayan Mustafa Tayar, gıda zehirlenmesi belirtileri gösteren birinin başkaları için yiyecek hazırlamaması gerektiği uyarısında bulundu. Tayar, zehirlenmelere karşı alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı: “Tuvaleti kullandıktan, çocukların bezini değiştirdikten sonra ve yemekten veya yiyecek hazırlamadan önce ellerinizi sabun ve akarsu ile en az 15 saniye iyice yıkayın ve temiz bir havlu ile kurulayın. Her türlü gıda maddesini satın alırken etiket bilgisini okuyun, üretim, son kullanma tarihi ve saklama koşullarına dikkat edin. Soğuk gıdaları raflarından alışverişin sonunda alın. Satın aldığınızda eve dönüş süresini olabildiğince kısa tutun ve alışverişten döner dönmez buzdolabına yerleştirin. Donmuş gıdalar buzdolabında veya mikrodalga fırında çözülmelidir. Çiğ yiyecek oda sıcaklığında ne kadar uzun süre bırakılırsa bakteriler o kadar çabuk çoğalır ve zehirler oluşabilir. Zararlı bakterileri öldürmek için eti doğru şekilde çözüp pişirdiğinizden emin olun ve çiğ ve yemeye hazır gıdalar için farklı kesme tahtaları kullanın.  Aynı kesme tahtası kullanılıyorsa, yeniden kullanılmadan önce sıcak sabunlu su ile iyice yıkayın. Çiğ et sularının diğer gıdalarla temas etmesine engel olun. Kaynağından emin olamadığınız suyu tüketmeyin. Mecbur kalırsanız muhakkak kaynattıktan sonra tüketin. Pişirme uyguladığınız gıdanın merkez sıcaklığı 75°C dereceye ulaşamazsa mikroorganizmalar üremeye devam edebilir. Pişirip, daha sonra tüketeceğimiz yemekleri oda sıcaklığında asla 2 saatten fazla bırakmayın. Havanın çok sıcak olduğu durumlarda ise bu sınır 1 saat olmalı. Bir kereden fazla tekrar ısıtma işlemi yapmayın. Eğer yemek yeniden ısıtılacaksa yiyeceğiniz kadarını ısıtın. Çiğ olarak tüketilen meyve ve sebzeleri sirkeli suda 15 dakika beklettikten sonra akan bol su ile yıkayın. Çiğ ve pişmiş gıdaları birbirine temas etmeyecek şekilde muhafaza edin. Mutfakta kullanılan bezler ve süngerler mikropların bir yerden başka bir yere taşınması için en iyi araçlardır. Bu yüzden her kullanım sonrası bezleri çamaşır suyu ile dezenfekte edin, ıslak halde bırakmayın. Belirli bir yiyeceğin kalitesi veya güvenliği konusunda kuşkuya düşerseniz, yemeyin. Kuşku varsa, o yiyeceği atın gitsin.”

GIDA ZEHİRLENMESİ DURUMUNDA NE YAPILMALI?

Gıda zehirlenmelerinin çoğunda 24-48 saat içinde zehirlenmenin neden olduğu belirtilerin hafiflediğini ya da ortadan kalktığını söyleyen Prof. Dr. Mustafa Tayar, ancak bazı gıda zehirlenmelerinin ölümlere neden olabileceğinin de unutulmaması gerektiğini aktardı. Kusma ve ishal şikâyetlerin başlamasını takiben 24 saat içerisinde kesinlikle bulantı ve ishali önleyici ilaç kullanılmaması gerektiğini belirten Tayar; “Bu tablonun vücudun toksinlere  karşı verdiği tepki olduğunu unutmayın. İshal ve kusmayı arttıracak diye hiçbir şey yiyip içmemek büyük yanlıştır. En iyi İshal tedavisi dinlenmek ve bol miktarda sıvı tüketmektir. İshal geçene kadar yoğurt, haşlanmış pirinç veya pirinç lapası, yağsız yayla çorbası, haşlanmış patates gibi besinler tüketin. Bağırsak hareketliliğini arttıran kayısı, incir, üzüm, erik, karpuz çiğ sebze, gibi posalı gıdaları tüketmeyin. Belirtiler hafiflemiyorsa, şiddetleniyorsa, dışkıda kan görülüyorsa, ishal 5 günden uzun (çocuklarda 2 gün) sürdüyse, baş dönmesi varsa, ateş varsa ve kusma 2 günden uzun sürdüyse, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurun” şeklinde konuştu.

Sosyal-Paylaşım

Anasayfaya Dön Son Haberler Haber Arşiv

Haber Tarihi : [30-Haz-2017]

Haber Görüntüleme : 3.914 - 0