Uludağ Üniversitesi Görükle yerleşkesindeki 100 hektarlık alanda ülkenin değişik yerlerindeki doğal yaşam alanlarına gönderilmek üzere yetiştirilmeye başlanan geyiklerin sayısı, 13 yılda 8 katını aştı.
Uludağ Üniversitesi’nin ekosisteme katkı amacıyla 2004 yılında oluşturduğu doğal yaşam alanı, insanlar zarar vermediği sürece hayvanların doğal süreçlerinde ne denli sağlıklı yaşayıp çoğalabildiklerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Görükle Yerleşkesi’ndeki 600 hektarlık ormanın içinde bulunan 100 hektarlık Doğal Yaşam Alanı’na 13 yıl önce getirilen 10 kızıl geyik çoğaldı ve sayıları 83’e çıktı.
UÜ Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ülgen Günay, geyik yetiştirme projesinin, doğurganlıklarının azalması nedeniyle popülasyonlarının korunması ve çoğaltılarak ülkenin bazı noktalarındaki doğal yaşam alanlarına gönderilmesi amacıyla Uludağ Milli Parkı'ndan 10 geyik getirilmesiyle başladığını dile getirdi. Günay, "2004 yılında 10 geyikle başlayan bu projede 13 yıl sonra sayı 83'e ulaştı. Geyikler burada 100 hektarlık bir alan içinde doğal olarak kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar, ürüyorlar" dedi.
TÜM TEDAVİLERİNİ ÜNİVERSİTE YAPIYOR
Geyiklere sadece mevsim değişikliklerinde ek gıda maddeleri verdiklerini ifade eden Günay, şu değerlendirmede bulundu:
"Bunun yanında fakültemizin Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile yaptığı protokol çerçevesinde geyiklerin tüm tedavilerini burada yapıyoruz. Fakat biz bu işi yaparken hiçbir maddi kaygı taşımıyoruz. Sadece geyikleri üretmek isteyen merkezlere, onların doğal yaşam alanlarını da kontrol ederek, yaşayabilecekleri doğal bir ortam var mı diye bakarak gönderim yapıyoruz. Mesela birkaç yıl önce Giresun'a buradan 6 geyik, doğal yaşam alanına gönderildi. Geçen yıl da İzmit'e 7 geyik gitti."
Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Yalçın da üniversitenin doğal yaşam alanında kışın hava şartları nedeniyle yiyecek bulmakta zorlanan geyiklere besleme yapıldığını dile getirdi.
Bu süreçte geyiklere dışarıdan alınan ya da kuruttukları otlar ile özel yemler verdiklerini anlatan Yalçın, alanda yaşayan domuz, sülün, tavuk ve tavus kuşlarının da bakımlarını yaptıklarını ifade etti.
Anasayfaya Dön Son Haberler Haber Arşiv