Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, dünyada tüm hastalıkların ölüm hızında ortalama yüzde 7 azalma görülürken, bir tek KOAH hastalığında yüzde 163 oranında artma görülmesinin toplum sağlığı açısından önemli bir tehdit olduğunu söyledi.

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı ile Bursa Sağlık Müdürlüğü, Dünya KOAH Günü nedeniyle bir panel düzenledi.

Mete Cengiz Kültür Merkezi Küçük Salonda yapılan panele,  Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Mehmet Karadağ, Prof. Dr. Esra Uzaslan, Doç. Dr. Dane Ediger ve Yrd. Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı konuşmacı olarak katıldı.

Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ konuşmasında, sanayi devrimiyle ortaya çıkan müzmin ve tıkayıcı akciğer hastalığının KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) yoksul ülkelerden başlayarak yayıldığını ve dünyada halen 600 milyon kişinin bu hastalıktan mağdur olduğunu kaydetti.

KOAH’ın tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmediğini anlatan Prof. Dr. Karadağ, “Hastaların yüzde 90’ı KOAH hastası olduğu halde, bunun farkında değil. Oysa 40 yaş üstü her beş kişiden birinde KOAH vardır. Hastalık giderek yayılmaktadır. Felç, kalp vb gibi ölümcül hastalıklarda ortalama yüzde 7 oranında azalma varken, KOAH’ta yüzde 163 artış vardır. Hastalıktan ölenlerin yüzde 90’ı da düşük ve orta gelirli ülkelerin insanlarıdır” dedi.

KOAH’ın kirli hava, sigara ve genetik kaynaklı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Karadağ, genetik faktörlerin dışında diğerlerinin değiştirilebileceğini söyledi. Karadağ şöyle konuştu:

“Anne karnından itibaren gerek ev ve işyerleri gibi iç ortamlarda, gerek dış ortamlarda soluduğumuz zararlı duman, gaz ve küçük parçacıklar nedehiyle KOAH oluşabilmektedir. Tütün dumanı, termik santraller, fabrikalar ve trafikteki arabaların yaydığı kirli hava, evlerdeki soba ve ocaklarda yakılan odun, tezek, ağaç kökleri, kömür dumanı ve tozlu dumanlı işyerlerinde soluduğumuz hava, hastalığa neden olmaktadır. İlerleyici bir hastalık olmasına rağmen önlenebilir ve tedavi edilebilmektedir. 40 yaş üstü beş kişiden birinde KOAH çıkmaktadır. Uzun süreli nefes darlığı, öksürük ve balgam ile kendini gösteren hastalık basit bir nefes testi ile teşhis edilebilmektedir. Ama hastalıkla ilgili yol alabilmek için önce sigaranın bırakılması gerekir.”

Panelde Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Esra Uzaslan “KOAH’ta kullanılan ilaçlar ve ilaç dışı destekleri”, Doç. Dr. Dane Ediger “Tedavide cihazların nasıl kullanılacağını”, Yrd. Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı ise “Hastalığın tedavisinde günlük egzersizler”in önemini anlattı.

Dünya KOAH Günü etkinlikleri kapsamında, Anabilim Dalı çalışanları, öğrenciler, hastalar ve Sağlık Müdürlüğü çalışanlarından oluşan bir grup Görükle Yerleşkesi Atatürk Anıtı’na çelenk koyup, KOAH’a dikkat çeken pankartlarla yürüyüş yaptı.