Uludağ Üniversitesi (UÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından iki yılda bir düzenlenen Uluslararası Felsefe Kongresi’nin dördüncüsü başladı. 13-15 Ekim tarihleri arasında devam edecek olan kongrede yaklaşık 100 yerli ve yabancı akademisyen bildiri sunacak.

Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kongreye, UÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Çüçen, UÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hülya Taş, Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Bursa Felsefe Kulübü Başkanı Gürkan Kaya, akademisyenler, davetliler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

YOKSULLUK HER ŞEYİ MEŞRULAŞTIRIR

Kongrenin açılış töreninde konuşan UÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, kongrede ele alınan kavramların iyi anlaşılmasına dünyanın çok fazla ihtiyacı olduğunu söyledi. Her tarafta savaşların, yoksullukların yaşandığına işaret eden Rektör Yardımcısı Yüce; “İnsanlar mutlu değil. Ne tarafa dönsek bir sorun ile karşılaşıyoruz. İşte onun için bu kavramlara gün geçtikçe daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bir yerde yoksulluk varsa; barış olmaz. Kardeşlik ve adalet olmaz. Yoksulluğun olduğu bir yerde hiçbir şey olmaz. Yoksulluğun olduğu yerde her şey meşrulaşır. Yoksulluk varsa hukuk yoktur. Bir yerde dayanışma yoksa kardeşlik, dayanışma ve adalet olmaz. Bu üç kavram adalet terazisinin en önemli kavramları arasında yer almaktadır” diye konuştu.

SAVAŞIN OLDUĞU ORTAMDA YOKSULLUK KAÇINILMAZDIR

Dünya genelindeki yoksulluk oranları hakkında da bilgiler veren Rektör Yardımcısı Yüce; “Yoksulluk üzerinde anlaşılamayan bir kavramdır. Dünya genelinde yoksulluk oranları büyük farklılıklar göstermektedir. Bana göre ise yoksulluk; açlıktır, eğitimsizliktir, barınacak evin olmamasıdır, hastanın tedavi edilmemesidir, kirli su içtiği için hasta olan çocuktur, yarın ne olacağını bilmeyen bir topluluktur. Bu örnekleri arttırabiliriz. Yoksulluk kavramı özellikle 1980’li yıllarda kalkınma ile en fazla gündeme gelen konuların başında olmuştur. Dünya genelinde tartışılan bu olgu Türkiye’de de tartışılıyor. Ancak maalesef komşularımızdan Suriye’de, Irak’ta çok daha fazla tartışılan ve bizzat yaşanılan bir olgu haline gelmiştir. Bu ülkelerde artık yoksulluk kavramı tartışma olmaktan çıktı. Çünkü herkes yoksul, herkes aç ve herkes mağdur olmuş durumda. Savaşın olduğu bir ortamda yoksulluk kaçınılmazdır” dedi.

BİR DAHA 15 TEMMUZ’UN YAŞANMAMASI İÇİN FELSEFEYE İHTİYAÇ VAR

Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Çüçen ise yaptığı konuşmada yoksulluk, dayanışma ve adalet kavramlarının sadece başka bilim insanları tarafından incelenmemesi gerektiğini belirtti. Felsefecilerin de devreye girerek bu kavramların asıl anlamlarını derinlemesine incelemesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Abdülkadir Çüçen; “Felsefenin olmadığı bir yerde düşünmenin ve özgürlüğün olması mümkün değildir. Bir daha 15 Temmuz’un yaşanmaması için bu ülkenin felsefeye daha çok önem vermesi gerekiyor. Kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimizi iletiyorum” şeklinde konuştu.

UÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hülya Taş da fakülte olarak 2 yılda bir düzenli olarak gerçekleştirdikleri Uluslararası Felsefe Kongresi’nin bu yıl dördüncüsünü düzenliyor olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Taş, çağın en önemli sorunlarının ele alınacağı kongrede çok önemli sonuçların çıkacağına inandığını sözlerine ekledi.

15 Ekim tarihine kadar devam edecek olan 4. Uluslararası Felsefe Kongresi’nde toplam 22 oturumda yaklaşık 100 yerli ve yabancı akademisyen bildiri sunumu gerçekleştirecek. Oturumların sonunda Kongre Akademik Koordinatörü Doç. Dr. Metin Becermen tarafından sonuç bildirgesi açıklanacak.