Uludağ Üniversitesi, 2016-2017 akademik dönemine gerçekleştirdiği bir tören ile başladı. Akademik yılın ilk dersini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik verdi.

Uludağ Üniversitesi tarafından her yıl gerçekleştirilen Akademik Yıl Açılış Töreni’ne Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Bursa Valisi İzzettin Küçük, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, AK Parti Bursa Milletvekilleri Muhammet Müfit Aydın, Bennur Karaburun, Hüseyin Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, üniversite üst yönetimi, Bursa protokolü, dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Atatürk Anıtı’na çelenk koyulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan tören Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde devam etti. Törenin ardından katılımcılara yeni dönemin ilk dersi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik tarafından verildi.

İlk dersinde gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Bakan Faruk Çelik, "Türkiye hangi coğrafyada bulunuyor, hangi sıkıntılarla karşı karşıya ve bu sıkıntıları hangi zorluklarla aşmaya çalışıyor? Tüm evrensel kavramları değerlendirirken, bulunduğumuz coğrafyayı dikkate almalıyız. Yoksa ahkâm kesmek kolay. Rastgele değerlendirmeler yapmak kolay. Düşünebilmek, üretimin en önemli adımıdır. Farklı bakış açıları, düşünce ve bilim dünyasını zenginleştirir. Ancak farklı olalım derken, toplumun değerlerine yabancılaşmamak gerekiyor. Farklı olmak için temelsiz atmosferine girmek, bilim insanlarının düşüncesi olmasa gerek. Hiçbir akademik değere bağlı kalmadan devleti yönetenleri acımasızca eleştireceksiniz; tabii herkes eleştirebilir, eleştirin. Sanki bu coğrafyada devleti idare etmek çok kolaymış. Aileyi nasıl idare ediyorsunuz, kolay mı? Bu coğrafyada devleti idare etmek o kadar kolay mı? Buna rağmen eleştirin. Eleştirelim. Ama terör örgütlerine ses çıkartamıyorsunuz, bunu nasıl hiza edeceksiniz? Bu nasıl bilim, nasıl bilim adamlığı? Yaşadığınız gerçeklere baktığımız zaman, çok garip tablolarla karşılaşıyoruz. Çığır açan çalışmalarıyla dünyada adından söz ettiren akademisyenlerimiz olduğu gibi, önüne konan her metni imzalamayı marifet sanan akademisyenler de olacaktır elbette. Bunu da yadırgamıyoruz. Elbette imza atabilirsiniz. Ama hiç kuşku yok ki, herkes istediği metne, hatta boş senede de imza atabilir. Ancak bir insanın isminin başındaki unvan, terörü meşrulaştıran cümlelerini mazur gösteremez. Elbette aydın olmak, bünyesinde eleştiren düşünceyi de barındır. Herkesin bir dünya görüşü, felsefi düşüncesi veya ideolojisi olabilir. Ancak muhalefet ettiğiniz meseleye alternatif çözüm yolları üretemezseniz, yalnız ve yalnız 'istemezük' derseniz, kimse size itibar etmez. Unutmayalım ki aydın olmak için önce insan olmak gerekiyor. Türkiye'de kürsüden güç alan değil, kürsüye güç veren akademisyenler olmalı. Bu yalnız akademisyenler için değil, siyaset için de geçerli. Koltuğuna güç veren siyasetçi olmak gerekiyor" diye konuştu.

DARBE BAŞARILI OLMADI, TÜRKİYE ŞUAN CELABRUS’TA

Ortadoğu'nun sürekli kan akan bir coğrafya haline geldiğini anlatan Çelik, "Aynı hata bugün de tekrarlanırsa, Ortadoğu'da barış hayalleri mümkün değildir. Türkiye Ortadoğu'da toprak bütünlüğünü korumaya devam ediyor. Müttefiklerimize anlatıyoruz. Ama onlar farkında değiller. Ama düne göre biraz daha iyi yerlere geldiler. İki ay önce yaşadığımız darbe girişiminin temel amaçlarının birisi, Türkiye'yi içe kapatmak ve Suriye denkleminin dışında tutmaktı. Hedeflerinden bir tanesi bu. Darbe başarılı olamadı, Türkiye şu anda Cereblus'ta. Birilerinin yıllardır binlerce insanın ölümüne sebep olup çözemediği bu meseleyi, Türkiye kısa bir sürede, sınır ötesi harekâtla, bir bölgenin tahliyesini çok az zayiatla gerçekleştirme imkânını buldu. Birinci hedef bölgeden Türkiye'yi uzaklaştırmak, ikincisi Türkiye'yi bölmek. O gece güneydoğu üzerinde operasyon yapılacaktı. Bunun hazırlıklarını yapmışlardı. Ama milletimiz Türkiye'nin bölünüp parçalanmaması için canıyla, malıyla, bu menfur girişimin karşısında onurlu bir duruş sergiledi. Türkiye'yi sömürge haline getirmekler bitti. Türkiye talimatla idare edilmeyecek" şeklinde konuştu.

EN İYİ HOCA TARİHİ ŞEHİRLERDİR

Bursa Valisi İzzettin Küçük ise yaptığı konuşmada yeni eğitim öğretim yılının Uludağ Üniversitesi’ne, Bursa’ya ve ülkeye hayırlar getirmesi temennisinde bulundu. Yeni öğrencilere “Hoş geldiniz” diyen ve hayırlı olsun dileklerinde bulunan Vali İzzettin Küçük, “Bursa’da büyük bir sanayi varsa bu sadece işadamlarının gayreti ile olmadı. O yüzden büyüyen ve büyüten üniversite diyorum. Uludağ Üniversitesi, çok önemli değerli şahsiyetleri yetiştiren ve ülkeye kazandıran bir eğitim kurumudur. Yeni öğrencilerimiz de sadece Uludağ Üniversitesi’ne katılmadılar, Bursa’ya geldiler. O yüzden benim kanaatimce çok önemli hocalarımız var ancak en iyi hoca tarihi şehirlerin kendisidir. Bakana, görene, gezene, dokunana birikimlerini aktarır. Bu şehir Osmanlı’ya payitahtlık yapmış bir yerdir. İçinden büyük fikir adamlar, din âlimleri, şairler, yazarlar, siyasetçiler çıkarmıştır. Sizler 4 yıl sonra bu okuldan mezun olduğunuzda sadece Uludağ Üniversitesi’nden mezun olmuş olmayın. Bursa gibi bir hocanın dizinin dibinde, rahle-i tedrisinden geçmiş olalım” şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTE İLE İŞBİRLİĞİMİZ ARTARAK DEVAM EDECEK

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de Uludağ Üniversitesi ile uzun senelerdir ciddi bir işbirliği içerisinde olduklarını vurguladı. Tüm birimler ve fakülteler ile birlikte birçok projeye ortaklaşa imza attıklarını kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, “Çünkü inanıyoruz ki Uludağ Üniversitesi sahip olduğu imkânlarıyla birlikte Bursa gibi büyük bir kent ile daha fazla bütünleşmeli, daha çok projeye imza atmalı ve bunun yanında da sonuçlarını en güzel şekilde almalıdır. Türkiye’nin hedefleri var. Bizlerin de hedefleri var. Bizlere örnek olmak düşüyor. Tarihi ve kültürel miras denilince Bursa akla geliyor. Uludağ Üniversitesi ve Bursa Büyükşehir, Bursa’ya yakışır çalışmalar yapmaya devam edecek. Uludağ Üniversitesi’ni Bursa’nın önemli kent dinamiklerinden birisi olarak görüyoruz. 2016-2017 eğitim öğretim yılının tekrardan herkese hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

YÜKSELİK İVMESİNİ DAHA DA YUKARILARA TAŞIYACAĞIZ

3. Nesil Üniversite vizyonuyla örnek bir üniversite kimliği ortaya koymak için görev başında olduklarını vurgulayan UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, “Eğitim kalitemizi daha da artırmak adına çok önemli çalışmalara imza attık. Akademisyenlerimizin projelerine ve özel sektörle ortaklıklarına son 1 yılda 449 projeye 30 milyon TL’ye yakın destek verdik. Daha çok toplumsal ve bilimsel değer üretebilmek adına önemli adımlar attık. Açılışı yapacağımız ve temelini atacağımız projelerle Uludağ Üniversitesi ülkemize model olacak bir yükseköğretim kurumu oluyor. Yabancı öğrenci sayımız 3 kat arttı. Yüksek lisans ve doktora öğrenci tercihlerinde yüzde 150 yükselme yaşadık. Bu sene üniversitemizi kazan her 4 öğrenciden biri bu üniversitemizi ilk tercih olarak yazdı. Geçen yıl üniversiteyi kazananların ortalama 10. sıralarda tercih ettiği üniversitemiz, bu yıl ilk 5 tercihin içerisinde yer aldı. Akademik sıralamalarda yakaladığımız yükseliş ivmesini daha da yukarıya taşıyacağız” diye konuştu.

Törenin sonunda UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay tarafından ilk dersi vermesinin anısına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’e öğrenciler tarafından yapılan çini bir plaket ve üniversitenin 40 yılını anlatan bir kitap hediye edildi.

BAKAN ÇELİK FAKÜLTELERİ ZİYARET ETTİ

Bakan Faruk Çelik 2016-2017 Akademik Yıl Açılış Töreni’nin sonunda Veteriner ve Ziraat Fakülteleri’ni ziyaret etti. Burada fakülte yöneticileri ve akademisyenler ile bir araya gelen Bakan Çelik, istek ve sıkıntıları dinledi. Daha sonra Türkiye’nin ilk hayvan hastanesi olan UÜ Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi’ne kısa bir inceleme gezisi gerçekleştiren Faruk Çelik, burada da hayvanlarını hastaneye getiren vatandaşlar ve hastane çalışanları ile sohbet etti.