Uludağ Üniversitesi V. Bilgilendirme ve Ar-Ge Günleri kapsamında düzenlenen “Fark Yaratan Kadınlar” konulu panelde, fikirleri ve girişimcilikleriyle hedeflerine ulaşan kadınlar konuştu.  Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Danışmanı Aslı Hockenberger’in yönettiği panelde Tülin Akın, Yrd. Doç. Dr. Özge Akbulut, Münteha Adalı ve Simay Dinç, başarı hikâyelerini anlattı.

“FARKETMEK SORUMLULUKTUR”

Tarımsal Pazarlama Platformunun kurucusu Tülin Akın, Türkiye’de çiftçinin sorunlarını farkedip,  “farketmek sorumluluktur” düşüncesinden yola çıkarak, henüz üniversite yıllarında web sitesi kurmuş. Bu platform ile bugün Anadolu’nun her yerinde yaklaşık 1 milyon çiftçiye ulaştığını ifade eden Tülin Akın, tarımsal içerikler üreterek bunları bilişim araçlarıyla çiftçilere ulaştırdığını ve iş modeliyle 5 ülkeye de örnek olduğunu dile getirdi.

Akın, ulaştığı çiftçilerin önemli bir kısmının topraklarını verip asgari ücretle çalışmaya razı olduklarını görmekten büyük üzüntü duyduğunu ifade etti. Akın, öğrencilerin soruları üzerine “Projelerinizi ve fikirlerinizi iyi anlatın. Araştırmalar, TV izleyicilerinin ortalama zekâsının 14 yaş olduğunu ortaya koyuyor. Projelerinizi 14 yaşındaki insanlara anlatıyormuşunuz gibi yalın ve basit anlatın” yanıtını verdi.

 “SİLİKON BAZLI MEME ÜRETİYORUZ”

Sabancı Üniversitesi’nde görev yapan,  silikon-bazlı kompozit malzemeler ve suspansiyonların reolojik özelliklerinin kontrolü konularında çalışan genç bir bilim kadını olan Yrd. Doç. Dr. Özge Akbulut da, şu anda meme kanserinin her 10 kadından birinde görülmesi üzerine sorumluluk duyup, silikon bazlı meme modelleri üreterek hizmete sunmuş. Akbulut, vücuttan ayrı meme modeli üreten dünyada tek şirketin sahibi. Ayrıca cerrahların insan üzerinde denemeden önce deneyim kazanmaları amacıyla dikiş yeteneklerini geliştirici materyaller de üretiyor.

“DUVARA ÇARPSAK DA AYAĞA KALKMALIYIZ”

Kadınların hayatının, yetiştirilme tarzları ile başladığını ve gerçek hayatla sonradan katıldıklarını savunan Münteha Adalı da, sekiz çocuklu bir ailenin altıncı kızı, yedinci çocuğu olarak dünyaya geldiğini, bankacılık sektöründe başladığı iş hayatına, 1996 yılında Güvensan Tesis Hizmetleri şirketini kurarak devam ettiğini anlattı. Bu sektörde çalışmaya başladığı günden beri sektöre gerek iş gerek sosyal sorumluluk anlamında pek çok yenilik kattığını ve sivil toplum kuruluşlarında aktif rol oynamaya başladığını ifade eden Münteha Adalı, “İz bırakmak istiyordum. Sıradan bir insan olarak doğup sıradan bir insan olarak ölmek istemedim. Başkaları için eksi olanları benim için artıya çevirdim. Duvara çarptım ama düştüğüm yerden kalkıp yürümeye devam ettim. İyi bir eş seçerek yola koyuldum. Eşim de beni destekledi ve iş fikirlerimi hayata geçirmeye başladım” dedi.

“BAMBU AĞACINI ÖRNEK ALDIM”

Türkiye’nin ilk Yaratıcı Girişimcilik köyü Yenicarohori projesini oluşturan Simay Dinç, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinden 2005 yılında mezun olduktan sonra girişimcilik ruhuyla 10 yıl süresince Amerika'dan Asya'ya farklı ülkelerde eğitim, staj ve hayalindeki projeleri gerçekleştirmek için araştırma yaptığını anlattı.  Gençlere seslenen Simay Dinç, “Yaratıcı fikirleriniz varsa dünya çapında işler yapabilirsiniz” dedi. Kendisinin “bambu ağacı”nı örnek aldığını belirten Simay Dinç, “Bu ağacın köklerine 6 yıl emek verirsiniz ve ortaya hiçbir şey çıkmaz. Ama 7. yıl öyle bir boy atar ki, 28-30 metreye ulaşır” dedi.